TÜRKİYE'NİN YAZAR ŞAİR ve HALK OZANLARI
KENDİ KALEMİNDEN METE ESİN
KENDİ KALEMİNDEN METE ESİN
"Dünyâ; sonsuz boşlukta böyle döner dururken, üstündeki hayatlar akıp akıp gitmekte!.."
MERHABALAR!
Buradaki bir fotoğrafıyla tanıştığınız Mete Esin, 22 Şubat 1940 îtibârıyla, Trakya'nın târih dolu Vize ilçesinde doğmuştur. Şu var ki, 1947 sonrasını âilece göçtükleri İstanbul'un Eyüp semtinde yaşayacaktır.
İlkokul ve ortaokulu İstanbul, liseyi Ankara ve yükseği gene İstanbul'da tahsil etmiştir. Bayındırlık [ve İskân] Bakanlığı örgütünde uzun bir süre hizmet ettikten sonra, Edirne'de müdür muaviniyken 1991'de henüz genç sayılacak bir yaşta emekliye ayrılmıştır. On yıl da özel şantiyelerde çalışmış olup, hâlen Edirne'de yaşamaktadır.
Diğer yandan on yılı aşkın bir süredir ve zaman-zaman, taşra gazetelerine yazmaktadır. Yazı konularını ise, günün olaylarından daha çok, buradan hareketle geçmişten ve günümüz kültür hayatından seçmektedir. Bunlardan yüze yakını, şu sırada internet sitelerinde yayında ve "Mete Esin" yazınca ulaşılacak kadar yakındadırlar.
Evli olup iki oğlu bulunan Mete Esin'in, biri, konusunu burada anılan köşe yazılarından alan üç ayrı kitap çalışması vardır. "Edirne'den Kimlikler" adını verdiği diğer bir kitabın yazımını ise bitirmiş ve basım aşamasına gelmiştir.
EMEKLİ METE ESİN
İlkokul ve ortaokulu İstanbul, liseyi Ankara ve yükseği gene İstanbul'da tahsil etmiştir. Bayındırlık [ve İskân] Bakanlığı örgütünde uzun bir süre hizmet ettikten sonra, Edirne'de müdür muaviniyken 1991'de henüz genç sayılacak bir yaşta emekliye ayrılmıştır. On yıl da özel şantiyelerde çalışmış olup, hâlen Edirne'de yaşamaktadır.
Diğer yandan on yılı aşkın bir süredir ve zaman-zaman, taşra gazetelerine yazmaktadır. Yazı konularını ise, günün olaylarından daha çok, buradan hareketle geçmişten ve günümüz kültür hayatından seçmektedir. Bunlardan yüze yakını, şu sırada internet sitelerinde yayında ve "Mete Esin" yazınca ulaşılacak kadar yakındadırlar.
Evli olup iki oğlu bulunan Mete Esin'in, biri, konusunu burada anılan köşe yazılarından alan üç ayrı kitap çalışması vardır. "Edirne'den Kimlikler" adını verdiği diğer bir kitabın yazımını ise bitirmiş ve basım aşamasına gelmiştir.
EMEKLİ METE ESİN
Ömrümüzün, askerlik dâhil kırk bir yılı aşkın bir bölümü dolu dolu çalışmakla geçmiştir. Henüz öğrencilik sırasında başlayan iş hayâtımız, birkaç yıl öncesine kadar da böyle gelecektir.
Bayındırlık Bakanlığı bünyesiyle ondan sonraki özel sektörde, tâmir ve tâdil ettiğimiz, yeniden yaptırdığımız binâ sayısını bilmemiz mümkün değildir. Şu iki husus hâriç: Henüz bir memur olduğumuz sırada, kooperatif başkanı sıfatıyla yaptırdığımız "Binevler Konut Sitesi" ile emeklilik sonrasında yaptırdığımız yüz seksen bir konutlu başka bir siteyi hatırlamak kolay oluyor. Şimdi artık emekliyiz...
Emeklilik sonrasındaysa, devlet lojmanından taşınıp bizzat yaptırdığımız Binevler'de oturmaktayız.Fakat, uzun süre böyle yoğun çalıştıktan sonraki emeklilik, insanda bir boşluk duygusu uyandırıyor. Bugün kendimizi tutamasak, neredeyse yeniden işe başlayacak gibiyizdir!
İnsanın, boş zamanını değerlendirip oyalandığı konulardan biri oyunlardır. Elbet, bizim de her yaşımızda değişik oyunlarımız olmuştur. Orta ve liseyi yatılı okuduğumuz cihetle, ev ile okul arasındaki yollarda geçecek zamanı oyuna ayırabilmişizdir. Bu sırada bol spor yaptığımız söylenebilecektir. En sevdiğimiz ise, şimdilerde de olduğu gibi futboldur. Bu alanda bir Lefter olamadıysak bile, Ankara'da okul takımında oynayacak düzeye çıkmışızdır!
Oyunlardan masa üstü olanlarını ele alacak olursak, ilk öğrendiğimiz kâğıt oyunu piştidir. İkinci oyunumuz ise tavla... Sonra, bunlarla tatmin olmamış yenilerini öğrenmişizdir. Hâlen en sevdiğimiz olarak iki oyunumuz vardır: Biri satranç, diğeri kâğıt oyunlarından bezik. Ne var ki, bunlar öyle pek de bilenen ve yaygın oyunlar değillerdir. Bu yüzden, ne kadar sevsek de rakip bulunmayınca oynayamıyoruz. Bunları internette oynamak mümkünse de, buna iltifat etmemişizdir.
Öte yandan, akran ve emsâllerimizde çok yaygın görülen akşamcılık bizde yoktur. Esâsen, dışarıda yenen toplu yemekler (buralarda sofranın hatırına bir şeyler içilir ya...) dışında ağzımıza içki de koymamışızdır. Kezâ sigara içmeyiz. Öyle piyango, loto, toto, moto gibi meraklarımız da yoktur. Bize, neredeyse her gün sıklığında yaşımızı göstermediğimiz söylenir. Bu sözler iltifat değil de gerçekse sağlık ve dinçliğimizi içki ve sigaraya borçluyuz, diyebiliriz! Yâni, içmemeye borçlu!..
Bu durumda, biz de zaman öldürmek üzere çoklukla bir şeyler okuyup yazıyoruz. Bunun yanında internete takılıyor, orada bir şeyler oynuyor, gene okuyor veyâ yazıyoruz. Politikayla, teklif üzerine girdiğimiz bir denememiz dışında ilgimiz olmamıştır. Atatürk'ten başka önder tanımaz, hiç bir siyasal partiyi de tutmayız. Yazların iki ayını, Edirne'nin Ege'deki Enez ilçesi sâhilinde geçiriyoruz.
Bayındırlık Bakanlığı bünyesiyle ondan sonraki özel sektörde, tâmir ve tâdil ettiğimiz, yeniden yaptırdığımız binâ sayısını bilmemiz mümkün değildir. Şu iki husus hâriç: Henüz bir memur olduğumuz sırada, kooperatif başkanı sıfatıyla yaptırdığımız "Binevler Konut Sitesi" ile emeklilik sonrasında yaptırdığımız yüz seksen bir konutlu başka bir siteyi hatırlamak kolay oluyor. Şimdi artık emekliyiz...
Emeklilik sonrasındaysa, devlet lojmanından taşınıp bizzat yaptırdığımız Binevler'de oturmaktayız.Fakat, uzun süre böyle yoğun çalıştıktan sonraki emeklilik, insanda bir boşluk duygusu uyandırıyor. Bugün kendimizi tutamasak, neredeyse yeniden işe başlayacak gibiyizdir!
İnsanın, boş zamanını değerlendirip oyalandığı konulardan biri oyunlardır. Elbet, bizim de her yaşımızda değişik oyunlarımız olmuştur. Orta ve liseyi yatılı okuduğumuz cihetle, ev ile okul arasındaki yollarda geçecek zamanı oyuna ayırabilmişizdir. Bu sırada bol spor yaptığımız söylenebilecektir. En sevdiğimiz ise, şimdilerde de olduğu gibi futboldur. Bu alanda bir Lefter olamadıysak bile, Ankara'da okul takımında oynayacak düzeye çıkmışızdır!
Oyunlardan masa üstü olanlarını ele alacak olursak, ilk öğrendiğimiz kâğıt oyunu piştidir. İkinci oyunumuz ise tavla... Sonra, bunlarla tatmin olmamış yenilerini öğrenmişizdir. Hâlen en sevdiğimiz olarak iki oyunumuz vardır: Biri satranç, diğeri kâğıt oyunlarından bezik. Ne var ki, bunlar öyle pek de bilenen ve yaygın oyunlar değillerdir. Bu yüzden, ne kadar sevsek de rakip bulunmayınca oynayamıyoruz. Bunları internette oynamak mümkünse de, buna iltifat etmemişizdir.
Öte yandan, akran ve emsâllerimizde çok yaygın görülen akşamcılık bizde yoktur. Esâsen, dışarıda yenen toplu yemekler (buralarda sofranın hatırına bir şeyler içilir ya...) dışında ağzımıza içki de koymamışızdır. Kezâ sigara içmeyiz. Öyle piyango, loto, toto, moto gibi meraklarımız da yoktur. Bize, neredeyse her gün sıklığında yaşımızı göstermediğimiz söylenir. Bu sözler iltifat değil de gerçekse sağlık ve dinçliğimizi içki ve sigaraya borçluyuz, diyebiliriz! Yâni, içmemeye borçlu!..
Bu durumda, biz de zaman öldürmek üzere çoklukla bir şeyler okuyup yazıyoruz. Bunun yanında internete takılıyor, orada bir şeyler oynuyor, gene okuyor veyâ yazıyoruz. Politikayla, teklif üzerine girdiğimiz bir denememiz dışında ilgimiz olmamıştır. Atatürk'ten başka önder tanımaz, hiç bir siyasal partiyi de tutmayız. Yazların iki ayını, Edirne'nin Ege'deki Enez ilçesi sâhilinde geçiriyoruz.
.
METE ESİN'İN KÖŞE YAZILARINA ULAŞIM
Yazılarıyla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na katkıda bulunan Sayın Mete Esin'in; grup içinde yayınlanan eserlerine kolayca ulaşılabilmesi için, aşağıdaki adresi çıttıklamak yeterli olacaktır. .
Yazılarıyla "Yazarlar ve Ozanlar Grubu"na katkıda bulunan Sayın Mete Esin'in; grup içinde yayınlanan eserlerine kolayca ulaşılabilmesi için, aşağıdaki adresi çıttıklamak yeterli olacaktır. .
.
Metin Mete Esin'in kendisi, sayfa düzeniyse temanın elverdiği ölçüde "Yazarlar ve Ozanlar Grubu Sanat Yönetimi" tarafından hazırlanmıştır. Sayfada verilen tüm bilgilerle "Türk Yazın Dünyası, Yazarlar ve Ozanlar Grubu ile Sessizliğin Sesi Grubu" içinde Mete Esin imzasıyla yayınlanan tüm makale, köşe yazısı, şiir, bilgilendiren içerik ve benzeri konuların üzerindeki hakların tamamı, adına özel sayfa düzenlenmiş olan yazarımıza; yazılarından herhangi birinin yararlanımı konusunda izin verme hakkıysa "Türk Yazı Dünyası, Yazarlar ve Ozanlar Grubu ile Sessizliğin Sesi Grubu"na aittir.
1 yorum:
Your blog keeps getting better and better! Your older articles are not as good as newer ones you have a lot more creativity and originality now keep it up!
Yorum Gönder